ÜYE GİRİŞİ ÜYE OLMAK İÇİN ALTTAKİ LİNK İ TIKLA

AFŞİN

Afşin, Kahramanmaraş ilinin bir ilçesidir.
AFŞİN İLÇE TARİH
İlçenin tarihi M.Ö.4000 yıllarına dayanmaktadır. Afşin-Elbistan Ovasının batısında, Binboğa dağlarının eteklerinde kurulmuş olan İlçenin eski adı ARABİSUS olup, EFSUS (Efesus) ve YARPUZ 
isimlerini de almıştır. Bu ovada kurulan en eski yerleşim yerlerinden birisidir. Afşin ismi Selçuklu Hükümdarı Alparslan2ın komutanlarından Afşinbey'in isminden almıştır. 1944 yılında Afşin adını almış ve aynı yıl 4642 Sayılı Kanunla İlçe olmuştur.
eshabı kehyf
Tarihi M.Ö. 4000 yılına uzanan Afşin’de, Hitit’ler, Asur’ lular, Pers’ler, Makedonya’ lılar, Roma’ lılar, Bizans’ lılar ve zaman zaman Araplar hakim olmuşlardır. 1071 Malazgirt Zaferiyle Selçuklu’ ların egemenliğine girmiş, 1522 yılından sonra Osmanlı İmparatorluğu topraklarına katılan
 Afşin Cumhuriyet dönemiyle birlikte bugüne kadar bir çok uygarlığın yaşadığı yer olarak günümüze kadar gelmiştir. Yukarıda sayılan uygarlıklara ait kalıntılar ilçenin muhtelif yerlerinde bu tez’i doğrulayacak biçimde ayakta durmaktadır.
Denizden 1230 metre yükseklikte bulunan Afşin’de, karasal iklim hakim olup, Termik Santrallerin bölgede inşası ile ekonomik canlılık kazanmıştır. 10 Kasaba ve 46 köye sahip olan ilçenin toplam 92.718 nüfusu bulunmaktadır.
AFŞİN İLÇE COĞRAFYA
COĞRAFİ KONUM
İLÇENİN KONUMU
Afşin – K.Maraş Mesafesi : 150 km.
K.Maraş İlinin Kuzeyindedir
Doğusunda Elbistan İlçesi, Batısında Kayseri İlinin Sarız İlçesi, Güneyinde Göksun İlçesi ve Kuzeyinde de Sivas İlinin Gürün İlçesi bulunmaktadır.
İlçenin rakımı : 1.230 metre.
YÜZÖLÇÜMÜ VE ARAZİ DAĞILIMI
İlçenin Yüzölçümü :1.387 Kilometrekare
Toplam İl yüzölçümündeki payı : % 9.68
Tarım arazisi : 63.695 hektar
Bağ-bahçe : 1.540 hektar
Çayır Mera : 14.860 hektar
Orman-Fundalık : 167.509 hektar
İKLİM VE METEOROLOJİK GÖSTERGELER
Karasal iklim hakim. Yazları sıcak ve kurak, kışları soğuk ve kar yağışlıdır.
İlimizin diğer yerleşim yerlerine göre “yayla iklimi “ mevcuttur.
DAĞLAR, OVALAR, AKARSULAR VE GÖLLER
Su kaynakları açısından yeterli su mevcut değildir. Arazi yapısı düzgün bir yapıya sahip, toprak verimsiz ıslah edilmesi gerekiyor.
Mer’a sahaları geniş olmasına rağmen; bitki deseni yönünden zayıftır.
En yüksek yer :Ören tepesi 1935 metre
İlçenin sınırları içinden Ceyhan nehri geçmektedir. Bu nehrin iki kolu olan, Hurman ve Göksun çayları geçer. Hurman çayı kuzey- batıdan güney- doğu istikametine, Göksun Çayı ise batıdan güneydoğu istikametine akmaktadır.
AFŞİN İLÇE NÜFUS

AFŞİN İLÇE EKONOMİ
Kuruluş tarihi MÖ.(3000) yıllarına giden yerleşim yeri olan Afşin, aynı zamanda Güney Akdenizi Orta Anadolu ya bağlayan geçit niteliği de taşıdığından Ekonomi, her zaman canlılığını muhafaza etmiştir. Fakat 1944 yılına kadar Elbistan ilçesinin nahiyesi olarak kalması ticari hayatın geç gelişmesinde önemli bir etken olmuştur. 1975 yılında termik santralin inşaatına başlanması ve 1986 yılı süreci içerisinde İlçe ekonomisi işçi potansiyeline bağlı olan bir atılım yaşamıştır.
Bu süreçten önce ekonomisi %90 tarım ve hayvancılığa bağlı olan ilçe sanayi girdileri ve bu yolla meydana gelen istihdam, tarım ve hayvancılıktaki önceliği giderek azaltmıştır. İlçemizdeki termik santrallerinden 3.cü ve 4.cü ünitelerinin önümüzdeki yıllarda yapılacak olması ekonomide giderek sanayi ağırlıklı ekonomik yapının oluşmasını sağlamaktadır.
AFŞİN İLÇE TARIM
TARIM
İlçemizde tarla ziraatçılığı hakimdir. Tarla ziraatına ayrılan alan (83.142 ) Ha. dır. İlçeyi kuzeyden güneye doğru ikiye bölen Hurman Çayı, tarıma geniş sulama imkanı verse de; sulama kanalı ve göletlerin mevcut olmayışı ilçenin tarla ziraatını uzun yıllar mağdur etmiştir. Ancak devlet yatırım programına alınan Karakuz ve Adatepe sulama barajlarının faaliyete geçmesi durumunda ülkemizin sayılı ovalarından olan tarım alanlarımızın verimi, arzulanan noktaya ulaşacaktır.
Şeker pancarı ekimi, ilçemizin sulanabilir arazisinin büyük bir bölümünü oluşturmaktadır. Her yıl dönüşümlü olarak ekilen 5000 Ha. lık bir alanı kaplayan pancar üretimi bölgemizde bulunan şeker fabrikasının %42’lik ham maddesini karşılamaktadır. Şeker polar derecesi 19.1 olan yöre şeker pancarı, nitelik açısından önemli bir yer teşkil eder. Yıllık üretim miktarı 275000 Ton dur.
Sanayi bitkilerinden olan Ayçiçeği, ilçemizde son yıllarda geniş ekim alanları üretimi yapılmaktadır. Bu bitkinin iklime uyum sağlaması ve ekonomik değerinin anlaşılması bu artışa neden olmuştur.
HUBUBAT/ BAKLİYAT
İlçemizde üretilen hububat ve bakliyat nev 'i ilçe ekonomisinde önemli bir yeri tutar. Afşin ovasında ekilebilir alanlarda Buğday (60.000 Ton), Arpa(20.000 Ton), Nohut (6.000 ton), Fasulye (20.000 ton), K.mercimek (50 ton), Mısır (180 ton), Yeşil Mercimek (20 ton) ekimleri yapılan türlerdendir. Bunlardan ilçe ekonomisine asıl katkıda bulunan ürünü buğday ve fasulye teşkil eder.
Bölgemizde yetiştirilen fasulye, Yurt sathında aranan bir tür olup özel bir lezzete sahiptir.
Meyvecilik ve sebzecilik : Bundan 30-40 yıl öncesine gidildiğinde ilçe ve köylerinde genelde büyük meyve bahçeciliği yapılmakta iken Son yıllarda bu alanların giderek küçülüp kaybolma noktasına gelmesinin en belirgin sebebi; ilçede başlayan sanayileşme ve buna bağlı etmenlerin rol oynadığı bir gerçektir. Genel ekonomiye fazlaca bir fayda sağlamayan bu tür üretimlerin, Ancak çiftçilerimizin kendi bütçelerine bir nebze katkı sağlamaktadır.
 Özellikle elma (3000 Ton) ve kayısı(1250 ton) üretiminin bir bölümü ilçe dışına da pazarlanma imkanı bulmaktadır. Ayrıca seyrekte olsa bahçe ağacı olarak armut (380 ton) kiraz(36 ton), Vişne(140 ton), ceviz (204 ton) gibi meyveciliğe rastlamak mümkündür. Günümüzde meyveciliğe nadiren de olsâ, Kargabük, Deveboynu, Soğucak, Nadır, Kamışçık köylerinde rastlanabilir.
İlçemizde geleneksel olarak yapılan bağcılık, son yıllarda eski önemini kaybetmeye yüz tutmuştur. Sanayi atıkları şehirleşmenin getirdiği olumsuzluklar, bağcılığın devamını ve gelişimini olumsuz yönde etkilemiştir.
Sebzecilikte, özellikle; domates, salatalık, biber, lahana, soğan, sarımsak , patates ekiminin yanı sıra ticari katkısı bakımından son yıllarda karpuz ve kavun ekiminde ciddi artış meydana gelmiştir.
AFŞİN İLÇE HAYVANCILIK
HAYVANCILIK
Büyükbaş, küçükbaş ve kümes hayvancılığının, genel olarak modern usullere göre yapılamadığı ilçemizde nadiren de olsa günümüz yetiştiriciliğine örnek ahır ve kombinalara rastlamak mümkün. İlçenin dağlık kesimlerinde; özellikle Binboğa dağı eteklerine yakın yerleşim alanlarında koyun yetiştiriciliği yapılır. Zira bu bölgede Yayla usulü yetiştiricilik hakimdir.
 Ovalara doğru inildiğinde, Büyükbaş hayvancılığı ön plana çıkar Bilhassa son yıllarda kültür ırkı sığır besiciliği yaygınlaşmıştır. Bu sektörde yapılan üretim (Et-Süt ve Mamülleri) İlçe, ekonomisinde önemli bir yer tutar. Diğer taraftan kümes hayvancılığı, organize bir biçimde gelişmemiş olup, halk usulü besicilik devam etmektedir. Bunun yanı sıra ilçede modern yumurta üretim tesisi ile alabalık üretim tesisleri bulunmaktadır.
AFŞİN İLÇE SANAYİ
SANAYİİ
Afşin’de sanayii özel sektörde kayda değer ölçülerde gelişme göstermese de özellikle kamu sektöründe gelişme göstermiştir.
İlçede halen A ve B Santraller olmak üzere iki adet Termik Santral elektrik üretimine devam etmekte, C ve D santrallerin bölgeye yapımı planlanmaktadır. Santrallerin yapımıyla birlikte hem ilçenin ekonomik yapısında gelişme ve canlanma olmakla birlikte, ülke ekonomisinede ciddi katkıları olmaktadır.
BANKALAR
İlçe merkezinde, Ziraat, Vakıf, İş ve Şekerbank' a ait şubeler bulunmaktadır.
AFŞİN İLÇE KÜLTÜR
Afşin,Türk kültürü unsurlarını çok çeşitli ve renkli bir biçimde bulunduran yörelerimizden biridir. Bu yüzden yörede ciddi ve kapsamlı bir araştırma ve derleme çalışması yapılmalı ; böylece yöre halkı, içinde yaşadığı kültür deryasını etraflıca tanımalıdır. Çünkü bu tür milli değerler, zaman içinde unutulmakta ve geçmişle geleceği birbirine bağlayan kültür köprüleri yıkılmaktadır. Bu da hem yerel birliği, hem de milli birliği tehdit edecek yaralar açmaktadır.
Afşin ilçe sınırları içindeki Kafkas muhacirlerinin kendi kültürlerine hassasiyet gösterdikleri bir gerçektir. Bu kardeşlerimizin yaşatmaya çalıştığı kültürel değerler, bu yöredeki kültürel değerlerimize bir değişik renk katmaktadır.
Bahçe düzenlemesi, ev dekorasyonu, küçük el sanatları, dokumacılık, çiçekçilik... gibi maddi kültür unsurları ve mâni, türkü, ağıt, bilmece, masal, tekerleme, efsane, halk hekimliği, evlenme usulleri ve beraberindeki âdetler... gibi manevi kültür unsurları Afşin yöresinde, eski canlılığını hâlâ sürdürmektedir. İlçemizin kültürel yapısı kayıtlara geçmiş Türk kültürüne paralel bir görünüm arz etmektedir.
AFŞİN İLÇE YEMEKLERİ
1 ) Yiyecek :
İlçenin kendine has özellik taşıyan çeşitli yemekleri mevcuttur. Bunlar; Etli kıyma, Cıyıklama, Dibine yakma, Bakla kıyması, Afşin tava, Köftelaş, İçli Köfte, Çirdingiş, gibi yemek çeşitleri mevcuttur. İlçe halkının beslenme durumu genelde iyidir. Yörenin en yaygın çörek-böreklerinden “Çerkez kömbesi” meşhurdur.
AFŞİN İLÇE FOLKLÖR
2 ) Folklör :
İlçe ve çevresinde birçok halk oyunları mevcuttur.Her yıl halk oyunları dalında okullar arası yarışmalar düzenlenmektedir. İlçe ve çevresinde oynanan oyunlar; Çamdan sakız, Demircioğlu, Dokuzlu, Üç Ayak, Şirvani, Kartalo ve Köroğlu gibi oyunlar başta gelir. İlçede çok sayıda mahalli ozan bulunup Afşin Ozanlar Derneği mevcuttur. TÜRKİYE’ de Profosyonel olmuş bir çok Afşin’ li Halk Ozanları bulunmaktadır. Bu ozanlar ve şairler üzende mastır tezleri hazırlanmıştır.
1- Eğitim - Öğretim Kurumları ve Hizmetleri:
a) Okul Türü ve Sayıları:
İlçe 1944 yılından önce bir bucak merkezi iken merkezde ortaokul yoktu. İlkokul bulunan köylerin sayısı çok azdı. Afşin Ortaokulu 1949-1950 öğretim yılında hizmete açılmıştır. Ortaokul Yaptırma Derneği tarafından 8 derslik ek bir bina inşaa edilmiştir. 1944 yılında merkezde bulunan ilkokul sayısı köylerle birlikte (32) adettir. .
1967 yılında okulsuz köy olmasına rağmen, 76 okuldan 23 okul geçici binada hizmet vermekteydi 1972-1973 eğitim öğretim yılında ortaokul da lise açılarak öğretime geçmiştir. 1972-1973 Eğitim Öğretim yılında ilçede 85 ilkokul mevcuttu.
 Bunlardan 5 adedi merkezde, 80 adedi köy ve kasabalardaydı. 1972-1973 öğretim yılında Tanır ve Arıtaş Kasabalarında ortaokul ile merkezde Pratik Kız Sanat Okulu öğretime açılmıştır.
Bugün ise ilçe merkezinde; Lise, İmam-Hatip Lisesi, Endüstri Meslek Lisesi, Kız Meslek Lisesi, Ticaret Meslek Lisesi, Anadolu Lisesi ve Sağlık Meslek Lisesi olmak üzere toplam (7) lise bulunmaktadır.
b) Yaygın Eğitim Etkinlikleri
İlçemizde Yaygın eğitim hizmetleri Halk Eğitim Müdürlüğü’nce yürütülmektedir. Halk Eğitim Merkezi, 1993 yılından beri kendi binasında eğitim ve öğretim yapmaktadır. Binanın 4. katında 100 kişilik konferans salonu mevcuttur.
e) Yatılı Eğitim Hizmetleri:
İlçede öğrencilere hizmet veren 3 adet pansiyon bulunmaktadır. Afşin İmam Hatip Lisesi 200 öğrenci, Arıtaş Öztürk Lisesi 128 öğrenci, Afşin Yatılı İlköğretim Bölge Okulunun 570 öğrenci kapasiteli pansiyonu mevcuttur. Ayrıca Milli Eğitim Bakanlığına bağlı Eshab-ı Kehf Öğrenci Yurdu 78 öğrenci ve Tanır Ayrandede Öğrenci Yurdu 28 öğrenci kapasiteli özel öğrenci yurdu vardır.İlçede 2 özel sürücü kursu bulunmaktadır.
f ) Yüksek Öğretim Kurumu:
Yüksekokul 1994-1995 eğitim-öğretim yılında Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi’ne bağlı olarak, Afşin Meslek Yüksek Okulu adıyla kurulmuştur. Elektrik ve İşletmecilik olmak üzere iki bölümle eğitim-öğretime başlayan yüksekokul, bugün dört bölüm haline gelmiştir. Elektrik ve İşletmecilik bölümlerine ilave olarak Bilgisayarlı Muhasebe ile Büro Yönetimi ve Sekreterlik bölümleri açılmıştır. Ayrıca Sütçü İmam Üniversitesine bağlı Afşin Meslek Yüksek okulu inşaatı da Afşin de devam etmektedir.
AFŞİN İLÇE TURİZM
lçemizin Coğrafi konumu ve ana karayollarına uzaklığı bakımından dolayı, turizm, alanında istenilen faaliyetleri tam manasıyla vermekten alı konmuştur. Buna rağmen dünya sathında tanınan en önemli manevi değerlerimizden olan Eshab-ı Kehf ’i Turizm alanında öncelikli olarak görmekteyiz. Bölgemiz yerleşim alanı eski ve ortaçağ kültürünü de taşıması sebebiyle o dönemin yapı kalıntılarına rastlanmaktadır ve bunlar şu anki Atatürk parkında halkın teşhirine sunulmaktadır.Bununla birlikte toprak altındaki arkeolojik değerlerin yer yüzüne çıkarılmaması, kültürel varlıklarımız açısından bir kayıp olarak düşünülebilir.İlçemiz Turizmine yönelik değerleri şu başlıklar altında sıralayabiliriz.
Hüyük ve Kaleler : Kapılı,Emirilyas, mehre, Tılafşın Hüyükleri,Hurman,Kerevin Kaleleri
B) Mağaralar : Sandıklı,Göz,Yanalak,Yirmidört Basamak ,Softalar, Mağaragözü, Sarımağara Mağaraları.
C)Tarihi Kalıntılar : Ağcaşar köyü 24 basamak mağara ayağı , Dikmen Dağı gözetleme evi, Tanır Ayrandede ,örenderesi Gavur Damı , Türksevin Kilise örenleri başüstü Köyü Kilise örenleri Afşin Yeşilyurt Mahallesi kilise örenleri ,Kaşanlı Köyü Kız – Oğlan Duvar Kabartması ,Hüyüklü Köyü tarihi yapı kalıntıları ,
D) Mesire Yerleri : Tanır Kasabası Ayrandede , Emirilyas Köyü Mağra Gözü ,Korkmaz – Fındık köyleri Çamiçi mevkii, Tanır Bozyer Mesireleri , Yazıköy Çamiçi
Mevkileri.
Bunlardan Alman Şark Enstitüsü Başkanı Dr. Franz BABİNGER 1957 yılında Eshab-ı Kehf Mağaralarını incelemiş ve şu sözü söylemiştir. ‘Ben Eshab-ı Kehf’ in yeri olarak Dünyadaki şu yerleri inceledim: İspanya’ da, İtalya’ da, Yunanistan’ da,Kıbrıs’ ta, Efes’te, Tarsus’ ta ve son olarak Afşin’ e geldim. Afşin deki Mağarayı günlerce inceledim. Çevresini, yörenin konumunu vs. her şeyi inceledim. 
Bir Astronomi Uzmanı, bir Arkeolog, bir Tarih Uzmanı, Dinler tarihini yazan araştıran bir yazar bu mevkii nasıl incelemesi gerekir ise o şekilde inceledim ve şu neticeye vardım : ‘Ya Kuran-ı Kerim’i inkar edeceksin, yada bu mağaranın konumunu değiştireceksin veya değiştirmekle de olmaz her şeyiyle gerçek fışkıran topraklardan alıp götürmek lazımdır. benim bir araştırmacı olarak hıristiyan aleminden elde ettiğim bilgiler münasebetiyle dünyaya şunu iddia ediyorum : Eshab-ı Kehf, Efsus (Afşin) tadır. ’
Kuran’ı Kerimde; Eshabı-l Kehf mağara arkadaşları demektir. Eshabı-l Kehf ile ilgili ayetler Kuran-ı Kerim XVIII süresinde bulunmaktadır.bu surenin ayetleri mekkede nazil olup Eshabı-l kehf ve Yedi uyurların tanrının mucizesi olduğunu hikmetlerini ve akıbetlerini geniş anlamda kapsamaktadır. Tarih ve Tefsir eserlerinde ise Eshabı-l Kehf hakkında birçok eser bırakılmasa rağmen en detaylı bilgileri zamanın bilim adamlarından Taberi tarafından kaleme alınmıştır. Bu eser daha sonrada bir çok bilim adamına ışık tutarak günümüze kadar gelmiştir. Taberi’nin verdiği bilgilere göre Eshabı-l Kehf Tanrıya iman eden gençler olup, puta tapan bir kavimin mensubu iken Tanrı onlara doğru yolu göstermiş, onların amacı ise Hazreti isa’nın yolundan gitmek ve İslamiyet inancını taşımaktı. O tarihin Hükümdarlarından Dakyanus gençlerin dinlerinden ayrıklarını haberini alınca, onları yakalamaya çalıştı fakat gençler dinlerinde sebat ederek Nihlus adlı bir mağaraya sığındılar. Geceyi geçirmek için girdikleri mağarada yanlarında çiftçi arkadaşlarının köpekleri Kıtmirde bulunuyordu Allah’ın takdiri ile zulümden kaçan gençlerin inançlarıyla yüzyılın süren bir uykuya daldılar ve uyandıklarında zulüm bitmiş olup halkımız arasında bugüne kadar ruhani olarak değerini korumuşlardır.
Kuran ı Kerimde yer alan Kehf Suresinde mağara arkadaşlarının durumuna değinilmiş ancak ayrıntılı bilgi verilmemiştir. Kehf suresinin 9. ayetinde "sen ashabı kehfi ve rakimi kerametlerimizden birimi sandın" sözleri ile Hz. Peygambere seslenildikten sonra mağara arkadaşları ile ilgili bilgi verilmeye başlanmaktadır.(Bazı kimseler ) "onlar üçtür dördüncüleri köpekleridir" diyecekler bunlar (Bazılarıda ) onlar beştir altıncıları köpektir diyecektir. Bunlar gaybı taşlamaktır ( Bazıları ise ) onlar yedidir sekizincileri köpekleridir diyeceklerdir De ki: Onların sayılarını Rabbim daha iyi bilir Onlar hakkında bilgisi olan çok azdır. O halde onlar hakkında sana bildirilen açık deliller dışında münakaşaya girme ve onlar hakkında hiç kimseden bir şey sorma (Kehf Suresi 22)
Kuran’ı Kerimde; Eshabı-l Kehf mağara arkadaşları demektir. Eshabı-l Kehf ile ilgili ayetler Kuran-ı Kerim XVIII süresinde bulunmaktadır.bu surenin ayetleri mekkede nazil olup Eshabı-l kehf ve Yedi uyurların tanrının mucizesi olduğunu hikmetlerini ve akıbetlerini geniş anlamda kapsamaktadır. Tarih ve Tefsir eserlerinde ise Eshabı-l Kehf hakkında birçok eser bırakılmasa rağmen en detaylı bilgileri zamanın bilim adamlarından Taberi tarafından kaleme alınmıştır. Bu eser daha sonrada bir çok bilim adamına ışık tutarak günümüze kadar gelmiştir. Taberi’nin verdiği bilgilere göre Eshabı-l Kehf Tanrıya iman eden gençler olup, puta tapan bir kavimin mensubu iken Tanrı onlara doğru yolu göstermiş, onların amacı ise Hazreti isa’nın yolundan gitmek ve İslamiyet inancını taşımaktı. O tarihin Hükümdarlarından Dakyanus gençlerin dinlerinden ayrıklarını haberini alınca, onları yakalamaya çalıştı fakat gençler dinlerinde sebat ederek Nihlus adlı bir mağaraya sığındılar. Geceyi geçirmek için girdikleri mağarada yanlarında çiftçi arkadaşlarının köpekleri Kıtmirde bulunuyordu Allah’ın takdiri ile zulümden kaçan gençlerin inançlarıyla yüzyılın süren bir uykuya daldılar ve uyandıklarında zulüm bitmiş olup halkımız arasında bugüne kadar ruhani olarak değerini korumuşlardır.